Deprem bölgesindeki binalara yönelik hasar tespit çalışmaları devam ediyor.
Bu çalışmalar kapsamında hasarsız ve az hasarlı olarak tespit edilen binalara isteyenler geri dönebiliyor.
Orta hasarlı ya da hasarlı binalara girilmemesi gerekiyor. Acilen yıkılması gerektiği tespit edilen binaların ise çevrelerine tehlike arz etmeleri gerekçesiyle bir an önce yıkılması öngörülüyor.
Deprem bölgesinde yaşayanlar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hasar tespit çalışmaları için oluşturduğu internet sitesine girip binalarına ilişkin rapora bu linkten ulaşabiliyor.
Şu an sahada yürütülen hasar tespit çalışmalarının, binaların 6 Şubat’ta gerçekleşen depremlerden ne kadar hasar aldığına yönelik olduğunun altı çiziliyor.
BBC Türkçe'ye konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Sekreteri Mahir Kaygusuz, bu çalışmaların amacının, depremden kaynaklı hasarların bulunması olduğunu vurguluyor.
O yüzden bu çalışmalar, binaların 6 Şubat depremlerinden ne kadar etkilendiğinin tespiti amacıyla hızlı bir şekilde yürütülüyor.
Hasar tespit çalışmalarında o binanın genel olarak bir depreme ne kadar dayanıklı olduğu ise ölçülmüyor.
‘Hasar tespiti gözle yapılan bir incelemedir’
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürü Banu Aslan, “Hasar tespiti gözle yapılan bir incelemedir. Bunun standardı da mevzuatı da bütün dünyada böyledir” diyerek bu durumu açıklıyor.
Aslan, mühendislerin binanın taşıyıcı sisteminde deprem kaynaklı bir hasarın olup olmadığına baktığını aktarıyor:
“Yani benim binam 45 yaşında, acaba beton dayanımı nasıl? Acaba demirlerinin durumu nasıl? Bunun gibi bir tespit değildir. Bütün dünyada da hasar tespit bu şekilde yapılır.
“Deprem bu kolonlara, kirişlere, taşıyıcı sistemlere bir hasar verdi mi? Burkulma, kesme, çatlama oldu mu? Bunlar incelenir. Ülkemizde de çalışmalar bu şekilde yapılıyor.”
Az hasarlı ve hasarsız evlerde oturulabilir mi?
dışarıdan baktılar, bir katı görüp gittiler’ gibi. İnsanların rahatlatılması gerekiyor, komple bütün binayı değerlendirmek gerekiyor. Kolaycı bir yaklaşımla ‘Alt katta bir şey yoksa en çok yükü orası alıyor’ diyip geçen ekipler oluyormuş. Bu konuda sahaya çıkan ekiplerin her ne kadar mesleki formasyonu olsa da özel olarak bu konuda bir eğitime tabi tutulması, bu şekilde de halkın rahatlatılması gerekiyor.”